Bilişsel Davranışçı Terapiler
Öğrenme kuramlarına göre tüm tepkiler alışmaya tabidir. Başka bir deyişle, aynı uyaran sürekli olarak verilmeye devam edilirse, uyarana verilen tepkinin şiddeti azalır. Deney hayvanlarında olduğu gibi, insanlarda da söndürme işlemi sırasında kaçınma davranışları engellenerek, anksiyete oluşturan uyaranla yüzyüze gelme süresi uzatılır. Alıştırma tedavisi (exposure therapy) olarak da bilinen davranışçı yaklaşımların temelinde bireyin anksiyete oluşturan yer/ durum/ nesne/ düşünce/ imaj ile yeterince süre yüzyüze getirilmesi ve böylelikle kaçınma davranışlarının söndürülmesi ve alışma durumunun sağlanması söz konusudur.
Örneğin köpek fobisi köpekle uygunsuz bir biçimde karşı karşıya gelme sonucu oluşur. Ancak köpek fobisinin tedavisi yine köpekle karşı karşıya gelme ile sağlanmaktadır.
Alıştırma temeline dayalı tedavilerin amacına ulaşması için alıştırma işleminin "sistematik" olarak uygulanması şarttır.
Terapist tedaviye başlamadan önce hastasının alıştırma ilkesine dayalı tedavi yöntemini anladığından, istediğinden ve böyle bir tedavi için motivasyonu olduğundan emin olmalıdır. Çünkü tedavi, en azından başlangıçta anksiyete uyarıcı özellik taşımaktadır. Hastanın istemediği bir tedaviye başlamak etik kavramları gözardı etmek anlamına geldiği gibi, tedavinin yarım kalmasına ve hastanın geleceğe yönelik bir umutsuzluk ve çaresizlik içine girmesine neden olabilir.
Davranış tedavilerinde hastaya sorunlar ve anksiyete ile başa çıkma becerileri kazandırılır. Amaç semptomu ortadan kaldırmak değil, bu semptomun bireyin yaşamında oluşturduğu engellenme ve kısıtlanmaları ortadan kaldırmaktır.